Zirkonyum Kaplamanın Avantajları

Zirkonyum kaplamalar, estetikten sağlamlığa kadar birçok avantaj sunar. Bu özellikler sayesinde, diş hekimliğinde en çok tercih edilen kaplama materyallerinden biri haline gelmiştir:

1. Estetik Görünüm: Zirkonyum kaplamaların en büyük avantajlarından biri, doğal diş yapısına en yakın görünümü sunmasıdır. Işık geçirgenliği sayesinde doğal dişlerin parlaklığına çok benzeyen sonuçlar elde edilir. Metal destekli kaplamalarda görülen opaklık, zirkonyumda yoktur. Bu sayede özellikle ön dişlerde estetik kaygısı olan hastalar için ideal bir çözümdür.

2. Dayanıklılık ve Uzun Ömürlü Kullanım: Zirkonyum malzemesi son derece dayanıklıdır ve çiğneme kuvvetine karşı yüksek direnç gösterir. Arka dişlerde bile güvenle kullanılabilecek kadar sağlamdır. Doğru bakım yapıldığı takdirde zirkonyum kaplamalar yıllarca sorunsuz bir şekilde kullanılabilir.

3. Diş Eti Uyumu: Zirkonyum biyouyumlu bir malzemedir ve bu nedenle diş etiyle uyumlu çalışır. Metal destekli kaplamalarda zamanla diş eti kenarlarında gri çizgiler oluşurken, zirkonyumda bu tür bir sorun yaşanmaz. Diş eti hastalıklarına neden olma riski daha düşüktür ve diş eti sağlığını korumada etkilidir.

4. Alerjik Reaksiyon Riski Azdır: Zirkonyum, metal alerjisi olan hastalar için de güvenle kullanılabilir, çünkü vücutta herhangi bir alerjik reaksiyona yol açmaz. Bu özellik, özellikle alerjik bünyeye sahip kişiler için büyük bir avantajdır.

5. Doğal Diş Rengine Uygunluk: Zirkonyum kaplamaların rengi hastanın doğal diş rengine birebir uyum sağlayacak şekilde ayarlanabilir. Bu sayede kaplamalar diğer dişlerle kusursuz bir bütünlük oluşturur ve yapay görünüm oluşmaz.

6. Isı Yalıtımı: Zirkonyumun metal içermemesi, soğuk ve sıcak hassasiyetini azaltır. Metal kaplamalarda yaşanan ısı iletkenliği sorunları zirkonyumda görülmez, bu da sıcak ya da soğuk yiyecekler tüketildiğinde hassasiyet yaşama riskini düşürür.

Zirkonyum Kaplama Tedavi Süreci

Zirkonyum kaplama tedavisi birkaç aşamada gerçekleştirilir ve genellikle 2-3 seans sürer. Tedavi süreci aşağıdaki gibidir:

1. Muayene ve Planlama: İlk aşamada diş hekimi, hastanın dişlerini muayene eder ve kaplama yapılacak dişlerin durumunu değerlendirir. Dişlerin kesilmesine karar verilmeden önce röntgenler alınarak dişin kök durumu incelenir. Planlama aşamasında dişlerin renk tonu da belirlenir.

2. Dişlerin Hazırlanması: Kaplama yapılacak dişler, zirkonyum kaplamaların yerleştirilebilmesi için hafifçe küçültülür. Dişlerin küçültülme işlemi sırasında lokal anestezi uygulanarak hastanın ağrı hissetmesi önlenir. Bu aşamada dişlerden sadece minimal bir aşındırma yapılır, böylece diş yapısına zarar verilmeden kaplamalar yerleştirilir.

3. Geçici Kaplamaların Yerleştirilmesi: Dişler hazırlandıktan sonra, ölçüler alınır ve laboratuvarda kişiye özel zirkonyum kaplamalar üretilir. Bu süreçte dişler korunması için geçici kaplamalar takılır.

4. Kaplamaların Yerleştirilmesi: Kişiye özel üretilen zirkonyum kaplamalar, yaklaşık bir hafta içerisinde hazırlanır. Dişler üzerine yerleştirilen bu kaplamalar, diş hekimi tarafından hastanın ağız yapısına uygun şekilde son düzeltmeler yapıldıktan sonra sabitlenir.

5. Son Kontroller: Zirkonyum kaplamalar dişlere yerleştirildikten sonra son kontroller yapılır ve hastanın çiğneme, konuşma ve estetik açısından memnun olup olmadığı değerlendirilir. Dişlerin üzerine baskı uygulamadan doğal bir şekilde yerleştirilmiş olması büyük önem taşır.

Zirkonyum Kaplama Sonrası Bakım

Zirkonyum kaplamalar, doğal dişler gibi günlük bakım gerektirir. Uzun ömürlü ve sağlıklı bir kullanım için ağız hijyenine dikkat etmek şarttır:

• Dişlerin günde en az iki kez fırçalanması,
• Diş ipi kullanılarak araların temizlenmesi,
• Şekerli ve asitli gıdalardan uzak durulması,
• Ağız gargarası ile bakteri plağının azaltılması önerilir.

Düzenli diş hekimi kontrolleri de zirkonyum kaplamaların sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Ayrıca, kaplamaların kırılmasını önlemek için sert gıdalardan ve dişlerle sert cisimleri kırmaktan kaçınılmalıdır.

Zirkonyum Kaplamaların Ömrü

Zirkonyum kaplamalar, yüksek kaliteli malzemelerden üretildiği ve doğru bakım yapıldığı takdirde 15-20 yıl veya daha uzun süre sorunsuz bir şekilde kullanılabilir. Düzenli diş kontrolleri ve ağız bakımına dikkat eden hastalarda bu süre daha da uzayabilir.